Sanat İçin…

MÜZİKALDE DEVRİM: GEORGE GERSHWIN
Sanat İçin..., Son Neşir

MÜZİKALDE DEVRİM: GEORGE GERSHWIN

Seren KOÇOĞLU George Gershwin, Amerikan ve Dünya müziğinin en başarılı ve en modern müzisyenlerindendir. Günümüzün müzikallerinin yapımında ve gelişiminde önemli bir yeri olan dehalardandır. 20. yüzyılın başında caz, blues ve klasik müziği harika bir şekilde birleştiren besteci, müzikallerde hikâyeyi ve müziği birleştirerek yepyeni bir şekilde yapılabileceğini ortaya koymuştur. Onun sayesinde sadece eğlendirici olmaktan çıkıp, sanatsal anlam da kazanmışlardır.  Aynı zamanda dünyanın diğer yerlerindeki müzikallere de örnek teşkil ederek yepyeni bir ufuk açmıştır. Bu yazımda kendisinin etkilerini ve bizlere kattığı değerleri anlatmaya çalışacağım. Müzikal eserlerini bambaşka bir şekilde kendine has tarzı ile Amerikan gösteri dünyasının tüm simasını yeniden şekillendiren kişi...
Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun Musiki Notları: İstanbul’un Musikisini Yansıtan Tanburi Şeyhler
Sanat İçin...

Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun Musiki Notları: İstanbul’un Musikisini Yansıtan Tanburi Şeyhler

Muhammet KONAK Prof. Dr. Mustafa Koç, uzun uğraş ve emekleri ile Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun bir benzeri olmayan arşivi üzerine titiz bir çalışmayla araştırmalarını sürdürüyor. Sunulan eser, İstanbul’un iç tarihini anlatan emsalsiz bir başyapıt: “Revnakoğlu’nun İstanbul’u.” Revnakoğlu, tekke ve tarikatlara dair çalışmalarıyla tanınır fakat çok yönlü ve İstanbul’a dair diğer disiplinleri de araştıran biriydi. Ömrünün son demlerine kadar İstanbul’a dair ciddi bir notlar arşivi oluşturmuştu. Bu notlarda İstanbul’un mezarlıkları, önemli şahsiyetleri, sosyal hayatı, kaybolan tarihi eserleri, tekkeleri, çeşmeleri, camileri ve daha bir çok başlığı konu edilmekteydi. Revnakoğlu, 27 Mart 1909 doğumlu olup ömrü boyunca hiç evlenmedi. Kimsesi olmadığı için 23 Eylül 1968’de vefat ettiği...
Bir Garip “Cenaze Marşı”
Sanat İçin...

Bir Garip “Cenaze Marşı”

Bedirhan BÜYÜKDUMAN Mehmet Reşat Aysu… 20. yüzyılın en önemli saz eseri bestecilerinden… Türk müziği ile ilgilenen herkes eminim ki en azından Kürdilihicazkâr Saz Semâîsi’ni hayatlarında bir kez dinlemişlerdir. Ben Reşat Aysu’nun eserleri ile şans eseri karşılaştım. Yanılmıyorsam ilk olarak Mâhur Saz Semâîsi’ni dinlemiştim. Daha sonra basit bir araştırma ile Kürdilihicazkâr, Buselik, Hicaz ve Şehnazbuselik Saz Semâîleri… Reşat Aysu’nun eserlerine müzikal analiz yöntemiyle yaklaşmasanız da dikkatinizi çeken ilk şey, eserlerdeki Batı müziği motifleri ve bu motiflerin Türk müziği ile mükemmel ahenkteki birlikteliği olacaktır, ki zannediyorum olmuştur da. Karşılaştığım bir makalede de geçen, “saz eserlerinde, batının disiplini ve dinamizmi içinde Türk mûsikîsi ruhunu işlemiştir,” cümlesi d...
“İstanbul Kemençesi”ne Dair Fikir Jimnastiği
Sanat İçin...

“İstanbul Kemençesi”ne Dair Fikir Jimnastiği

Hazar ERTÜRK Çizim: İrem AKÇA Yukarıdaki adlandırmayı kullanmakta ısrar eden ve yaygınlaşmasını savunan siz değerli üstadlarım…Evet âşık olduğunuz, emek verdiğiniz, gözyaşı döktüğünüz o güzel sazınızı insanlara tanıtırken “bakın bu kemençe” diyerek maça 1-0 yenik başlamak; o mâlum muhabbetin içine girmemek için; hemen önde baskıyla sazınızı başka bir şekilde isimlendirme ihtiyacı içerisindesiniz. Yıllardır “ne çalıyorsun? ney mi? Ay tamam işte ben de onu soruyorum neYYY çalıyorsun?” gibi gülünç enstantanelere maruz kalmış ve kalmaya devam etmekte olan bir neyzen olarak sizin neler çektiğinizi az çok anlayabiliyorum. Ama unutmayın ve utanmayın; sizler elinizdeki sazla pek âlâ bir Of-Sürmene türküsü de çalabilirsiniz. Yani bahsettiğim repertuarı olması gerektiği tavırla icra ed...
Adnan Saygun ve Çok Sesli Halk Türküleri
Sanat İçin...

Adnan Saygun ve Çok Sesli Halk Türküleri

İkbal EFE SÜZEN Ahmet Adnan Saygun. Asla tek başına yankılanmaz ismi bir müzikoloğun zihninde. Dört ampülü daha yakar enerjisi: Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses, Ulvi Cemal Erkin. Cumhuriyet sonrası Türk müziğinin meşhur beşlisi. Müziğimizi “özde ulusal, yöntem ve teknikte çağdaş, nitelikte evrensel” bir hale getirmek maksadı ile, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yola çıkarak devletin sağladığı burslarla yurt dışında eğitim almış ve sonrasında ülkelerine dönüp çalışmalara koyulmuş “Türk Beşleri”. Grup halinde çalışmasalar dahi Rusya rol model alınarak yapılan müzik devriminde “Rus Beşleri”ne gönderme yapılarak bu isimle anılırlar sıklıkla. Saygun’un yurt dışı eğitim uygulamasında Paris düşer bahtına. Schola Cantorum’da eğitimini tamamlayarak 1931 yılında Türkiye’ye ...
Giriftzen Âsım Bey ile Röportaj
Sanat İçin...

Giriftzen Âsım Bey ile Röportaj

Çeviren: Saliha BALOĞLU Giriftzen Âsım Bey (1851-1929), Türk müziğinin son yüzyılı içindeki önemli simalardan biridir. Hayatına dair bildiklerimiz ise maalesef oldukça kısıtlı. Vefatından dört yıl evvel kendisiyle yapılan, Muhabir Saim Bey imzası ile İkdam Gazetesi’nin 7 Temmuz 1925 tarihinde yayınlanan röportaj, Âsım Bey ve yaşadığı dönem hakkında ipuçları içermesi bakımından kıymetlidir. İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın, Hoş Sadâ isimli eserinde Âsım Bey’in biyografisini kaleme alırken kısa bir bölümünü iktibas ettiği röportajın tamamını, latinize edilmiş şekliyle okuyucuların istifadesine sunarız. MEŞHUR GİRİFTZEN ÂSIM BEY’İ ZİYARET  Amasya Gençliğinin İlham Aldığı Bir Sanat Menbağı İkdam Gazetesi, 15 Zilhicce 1343 (7 Temmuz 1925 Salı) Büyük sanatkâr hayatını ...
“Prens Dimitrie Cantemir: Türk Musikisi Bestekârı Ve Nazariyatçısı” Özet Ve Değerlendirme
Sanat İçin...

“Prens Dimitrie Cantemir: Türk Musikisi Bestekârı Ve Nazariyatçısı” Özet Ve Değerlendirme

Eugenia Popescu Judetz, Çev. Selçuk Alimdar (2000). İstanbul, Pan Yayıncılık 216 s. Emir Altuğ KARAKAYA “Prens Dimitrie Cantemir: Türk Musikisi Bestekârı ve Nazariyatçısı” kitabı, özellikle 16-17 ve 18. yüzyıl Osmanlı/Türk müziği kaynak ve kültür öğelerini ayrıntılı bir biçimde sorgulayarak kaleme aldığı inceleme yazılarıyla tanınan,Romanyalı etnomüzikolog ve sanat tarihçisi Eugenia Popescu Judetz’in yine mevzu bahis dönemin en önemli aktörlerinden biri olan Kantemiroğlu’nun hayatı ve müzikal perspektifini ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiği bir çalışma. Orijinali İngilizce olarak kaleme alınan kitap, Selçuk Alimdar’ın çevirisi ve Bülent Aksoy’un önsözüyle Pan Yayıncılık tarafından Türkçe olarak yayınlanmış. Kitap, Bülent Aksoy’un önsözün ardından, Kantemiroğlu’nun hayatı ve ilişk...
Batılı Gözlerle Aynaya Bakmak
Sanat İçin...

Batılı Gözlerle Aynaya Bakmak

İrem AKÇA Müziği hayattan koparıp müzelik bir eser gibi konser salonlarına sıkıştırdığımızdan, nerede ne çalınır ne söylenir bilemez olduk. Kendi müziğimize de biraz böyle yabancılaştık. Doğduğumuzda kulağımıza okunan ezanın, annemizin bizi uyuturken söylediği ninninin, beş vakit duyduğumuz ezanın ve ölünce okunan selânın müziğimizin sadece ilk akla gelen örnekleri olduğunu hatırlamak gerekir. Zamanında tek sesli ilkel müzik diye Batılılaştırılmaya çalışılmış, arabeskle karıştırılmış, raflarda tozlanmış olsa da müziğimiz değişmeye ve bizimle yaşamaya devam etmektedir. Ancak hayatımızda büyük yeri olan Türk müziğini öğrenmeye ve anlamaya gelince durumlar biraz karışmaya başlar. Müziği öğrenmeye Batı sisteminden ve terminolojisinden başladığımız için makam kavramını anlamakta güçlükle...
“Neden Adorno?”
Sanat İçin...

“Neden Adorno?”

Bedirhan BÜYÜKDUMAN İnsan denen eşref-i mahlûkatın diline pelesenk olmuş bir kavram: Popüler kültür… Ya da biraz daha özeli: Popüler müzik… Bu konuyu detaylandırmaya başlamadan önce popüler kavramına bakmak yerinde olacaktır. Fransızca populaire kelimesinden gelen bu kavram, “halka ait, halka uygun, halkça sevilen,” anlamlarına gelir. Ancak modernleşen dünyada bu kavram yapı bozuma uğramış ve daha fazla anlamları da üstlenmek durumunda kalmıştır. 20. yüzyılda Almanya’da birçok büyük düşünür, tek bir çatı altında bu konuya yoğunlaşmış ve popüler kültür üzerine çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Frankfurt Okulu olarak anılan bu oluşum içerisinde aykırı fikirleri ile bir adım öne çıkan Theodor W. Adorno ise kültürel çalışmalar alanında çıtayı biraz daha yükseğe taşımıştır. Öyle ki popül...
Fahrettin Çimenli ile Röportaj (Sözlü Tarih)
Sanat İçin...

Fahrettin Çimenli ile Röportaj (Sözlü Tarih)

Bayramcan BOY Özel Yaşamı + Kaç yılında ve nerede doğdunuz? - 8 Ocak 1933 tarihinde İstanbul Yedikulede Hacı Evhat Çeşmesi sokağın doğdum. + Fakat kaynaklarda doğum yeriniz İstanbul Ambarlı’da geçiyor? -  Aslında olay doğduktan sonra babam Ambarlı’da fabrikada çalıştığı için çocukluğumu orada geçirdim. + Kaç kardeşsiniz? -  Biz 3 kardeşiz ben ortanca olandım fakat gençlik çağımda abim vefat ediyor. + Anne / Baba ne iş yapıyordu? - Annem ev kadınıydı babam ise Kazlıçeşme’de kösele fabrikasında Bekçiydi. + O zaman ki Yedikule yaşam konusunda nasıldı? - Sezssiz sakindi o zaman kulenin içinde oynardık, kulenin bekçisi vardı güvenliydi. Tabi bir yandan tehlikeliydi yüksek ve kuleler sağlam olmadığından ama o dönem biz farkına varamıyorduk tabi. ...