Bir Yazı Dizisi: Sosyal Yaşam Değişiminin Mûsikîmize Etkisi
Hasan Zahid YURDAGÜL
20. yüzyılda yaşamış, Hoca Cahit Gözkan gibi hem tasavvuf alanında hem mûsikî sanatında bir büyüğü yetiştiren Muhterem Ahmet Mükerrem Akıncı hocamızın; “Mûsikî, tezhîb-i ahlak ve i’tilâ-yı ruhun vâsıtasındandır” kelâm-ı kibarından; mûsikîmizin ahlakı süsleyen ve ruhu yükselten bir vesile olduğunu anlıyoruz. Peki bu derece hayra vesile olan bir sanat nereden zuhur etmiş olabilir?
Hz. Mevlânâ Mûsikîyi; Bezm-i elest’te Rabbimizin ruhlarımıza yönelttiği soru ve ruhlarımızın verdiği cevabı bu hadisenin sesi yahut dili olarak anlatmıştır. Bu şekilde mûsikîmizin kaynağının insan eliyle değil de kudsî bir kaynak olduğunu daha çarpıcı bir şekilde anlamaktayız. Hz. Mevlânâ bu düşünceden ötürü mûsikîyi “Elest bezminin âvâzesi” ve “Cennet kapılarının açılış sesi” olar...